7) Çekişmeli Boşanma Davasının Genel ve Özel Sebepleri
A. Genel Boşanma Davası Açma Sebepleri
aa) Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davası
Evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı boşanma nedeni, halk arasında şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma olarak bilinmektedir.
Bu boşanma nedenine dayalı davanın kabul edilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması ve davacının ağır kusurlu olmaması gerekir.
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
bb) Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davasında Kusurun Önemi
Evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı açılan boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının tespiti hem davanın reddi/kabulü, hem nafaka/tazminat konularının belirlenmesinde son derece önemlidir.
Davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber, bu itiraz hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa, boşanmaya karar verilebilir.
Tarafların eşit kusurlu olduğu veya davalının ağır kusurlu olduğu durumlarda mahkemece boşanmaya karar verilecektir.
Tarafların boşanmayı gerektirir kusuru olmadığında ya da davacının kusuru daha ağır olduğunda davanın reddine karar verilir.
Eşit kusurlu veya az kusurlu eş lehine yoksulluk nafakası takdir edilebilir. Ayrıca maddi manevi tazminat sadece daha az kusurlu eş lehine takdir edilebilir.
cc) Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davasında Örnek Sebepler
Evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı boşanma nedeni, sınırsız olup her yaşanan olay bir genel boşanma sebebi olabilir.
Çekişmeli boşanma davasında dava sebebi olarak gösterilebilecek genel boşanma sebeplerine bazı örnekler şunlardır:
-Güven sarsıcı davranışlar
-Cinsel ilişkiden kaçınma,
-Eşi doğal olmayan yoldan cinsel birleşmeye zorlama,
-Eşlerin aile bireylerine kötü davranması ve hakaret etmesi,
-Aşırı borçlanma sebebi ile icra takibine maruz kalma,
-Eşini sevmediğini beyan etme,
-Eşinin bağımsız konut isteğine duyarsız kalma,
-Eşin ev işlerini yapmaktan kaçınması,
-Eşlerin çocuklarının bakımı, eğitimi vs. ilgilenmemesi,
-Evlilik sırlarının başkalarına anlatılması.
B. Özel Boşanma Davası Açma Sebepleri
Özel boşanma sebeplerini genel boşanma sebeplerinden ayıran en önemli fark özel boşanma sebebinin varlığının boşanma kararı verilmesi için yeterli olmasıdır. Yani özel boşanma sebebinin varlığı halinde davacı taraf karşı tarafın bu sebebin meydana gelmesinde kusurlu olup olmadığını ispat etmek zorunda değildir. İspata muhtaç tek konu özel boşanma sebebinin var olup olmadığıdır. Buna karşılık şiddetli geçimsizliğe dayalı bir boşanma davası açılması halinde davayı açan taraf kusur olgusunu ispat edemezse geçimsizliği de ispat edememiş olacaktır.
a) Zina Nedeniyle Boşanma
Eşlerden biri, eşinden başka biriyle cinsel ilişkiye girerse yani zina yaparsa, diğer eş boşanma davası açabilir. Zina nedenine dayanarak dava açan davacının iddiasını ispat yükümlülüğü vardır.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her durumda zina eyleminin üzerinden beş yıl geçince, dava hakkı düşer. Birden çok zina eylemi varsa, son zinadan itibaren süre işlemeye başlayacaktır.
Açık olarak ya da örtülü olarak affeden tarafın dava hakkı yoktur. Süreler hak düşürücüdür ve hakim tarafından resen gözetilir.
Zina, mutlak bir boşanma nedenidir. Boşanma kararı verilebilmesi için zinanın gerçekleştiğinin ispatlanması yeterlidir, yani zinanın evlilik birliğini temelinden sarstığının ispatı gerekmez.
Önemli: Cinsel ilişkiye girilmeden öpmek gibi davranışlar sergilenmesi zina olarak kabul edilmemektedir, ancak bu tür davranışlar eşlerin güvenini sarsması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası açılabilecektir.
b) Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma
Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez duruma gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla, diğer eş boşanma davası açabilir.
Akıl hastalığına dayalı boşanma nedeni, nisbi bir boşanma nedeni olduğundan; bu nedene dayalı açılan boşanma davasında, sadece akıl hastalığının olduğunun, akıl hastalığının iyileşmesinin mümkün olmadığının resmi sağlık raporuyla ispatı yeterli değildir, ayrıca ortak hayatın çekilmez olduğunun da ispatı gerekmektedir.
Akıl hastalığından dolayı dava açmak için söz konusu rahatsızlığın evlilik birliği içinde ortaya çıkmış olması gerekir. Eğer evlenmeden önce akıl hastalığı varsa bu durumda evliliğin iptali istenebilir.
Akıl hastalığı sebebiyle açılan boşanma davalarında hak düşürücü bir süre bulunmamaktadır. Her zaman için akıl hastalığından ötürü boşanma davası açılabilir.
Akıl hastalığı nedeniyle dava açmak için üç şart bulunmaktadır:
Akıl hastalığının evlilik içinde ortaya çıkmış olması gerekmektedir.
Akıl hastası olan eşin iyileşmeyeceği resmi sağlık kurul raporuyla tespit edilmelidir.
Akıl hastalığı nedeniyle evlilik birliği diğer eş için çekilmez hale gelmelidir.
c) Terk Nedeniyle Boşanma
Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, çekişmeli boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, terke dayalı boşanma davası açmak için belirlenen altı aylık sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.
Terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için üç şart bulunmaktadır:
Eşlerden birinin ortak konutu terk etmesi gerekmektedir. Aynı ev içerisinde yatakları ayırmak, cinsel bir temasta bulunmamak ya da küs kalmak bu durumu oluşturmamaktadır.
Terk eyleminin en az altı ay sürmüş olması gerekmektedir.
Terk eden eşe hakim veya noter tarafından ihtarda bulunulması ve eşin ihtara rağmen dönmemesi gerekmektedir.
d) Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma
Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle, boşanma davası açabilir.
Hayata kast nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için, eşlerden birinin diğer eşi öldürmek amacıyla eyleme başlamış olması gerekmektedir. Bu eylemi bizzat kendisi yapabileceği gibi başka birini kullanarak da amacına ulaşmaya çalışmış olması mümkündür.
Eşlerden birinin diğerini öldürme ile tehdit etmesi bu sebebe dayanmak için yeterli değildir, ancak bu durumda tehdit edilen eş evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası açabilir.
Pek kötü ve onur kırıcı davranış; hayata kast dışında kalan eşlerden birinin diğerine eziyet çektirmeye yönelik davranışlarıdır. Acımasızca dövmek, cinsel ilişkiye zorlamak gibi davranışlar pek kötü ve onur kırıcı davranışlara örnek olarak sayılabilir.
Pek kötü ve onur kırıcı davranış, mutlak bir boşanma sebebi olduğundan, bu boşanma nedeninin varlığının ispatı boşanma kararı vermek için yeterlidir, ayrıca evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının ispatı gerekli değildir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı olmaz.
e) Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme
Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, diğer eş her zaman boşanma davası açabilir.
Bu boşanma nedeni nisbi bir boşanma nedeni olduğundan, davacının hem bu boşanma nedeninin varlığını ispat etmesi gerekmekte hem de evlilik birliğinin sarsıldığını ispatlaması gerekmektedir.
Her suç belirtilen suç kapsamına girmez. Suçun küçük düşürücü nitelikte olması temel unsurdur. Hırsızlık, cinsel saldırı, dolandırıcılık, rüşvet gibi suçlar küçük düşürücü suça örnek olarak verilebilir. Bu nedene dayalı olarak karar verebilmek için aile mahkemesi hakiminin, ceza davasının sonucu beklemesi gerekir.
Kanunlara göre haysiyetsiz hayat sürme durumu şeref, namus ve itibar değerlerine uygun olmayan bir yaşamı ifade eder. Önemli olan bu yaşam tarzının sürekliliğidir. Jigolo olmak, kumarbaz olmak veya genelev işletmek, ayyaşlık yapmak vb. haysiyetsiz hayat sürme olarak görülür.
Özel boşanma sebeplerinde eş eğer durumdan ötürü diğer tarafı affetmişse dava hakkı düşer. Haysiyetsiz hayat sürmede ise affetmiş olması ile dava açma hakkı kaybedilmez.