Boşanma-Davasında-Çocuğun-Velayeti-Kime-Verilir?

Boşanma Davasında Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Boşanma davasında velayet hususunda temel ilke “Çocuğun Yüksek Yararı” İlkesidir. Bu itibarla çocuğun kimin yanında kalacağı hususu çocuğun üstün yararına bakılarak değerlendirilir.

Hakimin hangi tarafa velayeti vereceğine dair geniş bir takdir hakkı vardır.Velayet kamu düzenine ilişkin olduğu için hakimin kendiliğinden araştırması, diğer bir deyişle, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Tarafların velayet talebi üzerine mahkemece pedagog incelemesi yaptırılarak çocuğun kimin yanında kalmasının uygun olacağına karar verilecektir.

Kanun velayet hususunda hakime geniş takdir yetkisi tanıdığından, taraflar arasında velayete ilişkin anlaşma olsa dahi hakim, taraflar arasındaki anlaşmadan farklı bir karar verebilir. Hatta hakim velayeti her iki tarafa da vermeyerek, çocuğa vasi atayabilir.

Boşanma davasında çocukların velayetinin kesin olarak anneye bırakılması ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkeme, çocuğun yüksek yararını gözeterek hangi yaşta olursa olsun velayeti babaya verebilir. Ancak büyük bir istisnai durum yoksa özel bakım ihtiyaçlarının olduğu 0-7 yaş aralığında anneye bırakılır. Bu karar Yargıtay’ın yerleşmiş düzenlemeleri arasında yer alır.

Çocuğun yaşına göre yapılan değerlendirmeler aşağıdaki gibidir:

-0 ila 3 yaşları arasındaki çocukların anne bakım ve de şefkatine mutlak olarak muhtaç oldukları kabul görmektedir. Bu durumdan dolayı 3 yaşına kadarki çocukların velayetine karar verilirken annenin işinin, evinin, kazandığı miktarın ve de yaşam tarzının herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Yargıtay tarafından istikrarlı olarak verilen bu kararlarda bu yaşlardaki çocukların velayeti kesin olarak anneye bırakılması hükme bağlanmaktadır.

-3 ila 7 yaşları arasındaki çocukların annenin bakım ve de şefkatine daha az muhtaç olduğu görülmektedir. Lâkin bu dönemleri yaşayan bir çocuğun da anneden alınarak babaya velayetinin verilmesi istisna teşkil etmektedir. Örnek vermek gerekirse annenin çocuğun sağlığına zarar vermesi, çocuğua bakmaktan aciz olması, annenin sağlığının kötü durumda olması gibi sebepler durumunda çocuğun velayeti anneden alınarak babaya verilebilir.

-7 ila 12 yaş okul çağında olan çocukların ise velayetinin belirlenmesinde yaş yine önem arz etse de bu gibi durumlarda tarafların çocuğa sunacakları maddi imkanlar da ön plana çıkmaya başlamaktadır. Bu gibi durumlarda hakimin değerlendirmesinde dikkate alacağı en önemli hususlardan biriside hangi eşin çocuğa daha iyi bir eğitim ve de gelecek sağlayabileceği olacaktır. Aynı zamanda mahkemenin hakimi tarafından uzman bir pedagog aracılığı ile çocuğu da dinlemesi ve bu şekilde çocuğun fikrine de başvurmuş olacaktır.

-12 yaş ve de üzeri çocukların belirli bir olgunluğa eriştiği ve kendilerini istedikleri biçimde ifade edebilecekleri düşünceleri düşünülmektedir. Bu genel kanı karşısında hakimler de çocukların kendilerini rahatlıkla ifade edebileceklerini yanında kalmak istedikleri ebeveynlerini seçebileceklerini düşündüklerinden çocukları dinleyerek velayeti tayin edebilmektedir.

Önemli : Hakim velayete ilişkin düzenlemelere karar verirken ebeveynlerin taleplerini de göz önünde bulundurmaktadır. Örneğin velayeti istemeyen bir ebeveyne velayetin verilmesi çocuğun üstün yararını zedeleyecek niteliktedir.
Önemli : Evlilik birliği içerisinde çocuk ile ilgilenmeyen yahut eşini ve çocuğunu terk eden eşe velayet hakkı verilmez.
Önemli : Birden fazla çocuk olması halinde çocukların velayetinin tek bir tarafa verilmesi zorunlu değildir. Örneğin, iki çocuk varsa, bu çocuklardan birinin velayeti anneye, diğerinin velayeti babaya verilebilir. Ancak çocukların kardeşlik ve paylaşım duygusunun gelişimi için Yargıtay “kardeşlerin birbirinden ayrılmaması ilkesi”ni benimsemiştir.

 

Upload Image...

Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Babaya Verilir?

Mahkemeler küçük yaştaki çocukların anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu ve daha iyi bakımının yapılacağı düşüncesiyle çocuğun velayetini anneye verme yönelimindedir.

Ancak anne yanında kalmak çocuğun Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliğini tehlikeye sokuyor ise bu durumda çocuğun velayeti babaya verilecektir.

Örneğin, anne çocuğun bakımını yapmıyor, ilgi göstermiyor, sorumluluklarını yerine getirmiyor ise, çocuk aç kalıyor ise, tek başına bırakılıyor ise, çocuğun anne yanında kalması çocuğun psikolojik, fiziksel geleceğini tehdit edici nitelikte ise çocuğun velayetini babaya verecektir.

Bir başka ihtimal olarak, anne çocuğun velayetini istemiyor ise, bu takdirde çocuğun velayeti babaya verilecektir.

Velayeti Alan Taraf Diğer Taraftan Çocuğun Bakım Masraflarına Katılmasını İsteyebilir Mi? İştirak Nafakası Nedir ?

Eşlerin boşanması halinde velayetin anne ya da babaya bırakılması diğer eşin çocuğun giderlerine katılmayacağı, daha iyi bir eğitim alması ve daha iyi koşullarda yaşaması için çaba harcamayacağı anlamına gelmemektedir. Velayet kendisine bırakılmayan ebeveynin de sorumlulukları devam edecektir. Fakat velayet kendisine bırakılmayan tarafın sorumluluktan kaçmasını engellemek için velayet kendisine bırakılan taraf, müşterek çocuk için nafaka ödenmesini talep edebilir.

Taraflar müşterek çocuk için nafakayı boşanma davasında isteyebilecekleri gibi boşanma davasından sonra da ayrıca açabilecekleri nafaka davası ile de talep edebileceklerdir. Müşterek çocuğun eğitim dahil tüm giderleri için bağlanacak olan bu nafakanın miktarı eşlerin maddi durumlarına ve çocuğun ihtiyaç ve menfaatlerine göre belirlenecektir. Nafaka ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen ebeveyn, şikayet halinde 3 ay hapis cezası ile cezalandırılabilecektir.

Boşanmada Kusurun Velayet Konusunda Değerlendirilmesi
Mahkemenin çocukların velayeti konusunda değerlendirme yapmasını sağlayan önemli kıstaslardan birisi de boşanmaya konu olan nedenlerde kusurlu olan tarafların değerlendirilmesidir.
Boşanma Davalarında Çocuğun Velayetinin Kararı ve bu kusurların çocukların gelişimlerini olumsuz yönde etkileme durumu olması konusunda kanaat oluşursa mahkeme bu konuda kusurlu tarafa çocuklarının velayetini vermeyi uygun görmüyor.

Velayet Hakkının Kötüye Kullanılması
Velayet kendisine bırakılan ebeveyn her zaman çocuğunun menfaatlerini düşünmek ve bu menfaatlere göre davranmak zorundadır. Ebeveyn çocuğun geleceğini ve eğitim hayatını tehlikeye düşürecek davranışlardan kaçınmalı ve velayet kendisine bırakılmayan eş ile ilişki kurmasına engel olmamalıdır. Aksi halde velayet hakkının kötüye kullanıldığı iddiası gündeme gelebilecektir. Bu durumda velayet kendisine bırakılmamış olan ebeveyn değişen durumlara göre velayetin kendisine verilmesi için her zaman dava açma hakkına sahip olacaktır.
Velayet kendisine bırakılmış olan eşin yeniden evlenmesi, velayetin değiştirilmesi için sebep teşkil etmemekte olup velayet kendisine bırakılan eşin yeniden evlenmesi ile müşterek çocuğun yaşayış tarzının olumsuz olarak değiştiğini, menfaatlerinin zarara uğradığını iddia eden ebeveyn, velayetin değiştirilmesi için elbette ki velayet davası açma hakkına sahiptir.

Geçici Velayet Nedir?

Boşanma davası içinde görülen velayet davaları genellikle çekişmeli olması durumunda uzun süren bir dava çeşidi olarak ön plana çıkıyor.
Ancak mahkeme çocukların psikolojik ve sosyal durumlarını göz önünde bulundurarak dava devam ederken ara karar vererek çocukların velayetlerini geçici velayet kararı ile taraflardan birisine veriyor.
Geçici velayet karar sadece dava süresince geçerli olan bir karardır. Nihai karar ile birlikte bu karar ortadan kalkarak nihai kararın uygulanmasına geçer.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir