TÜRK MEDENİ KANUNU 2. MADDESİ
I. DÜRÜST DAVRANMA
Madde 2 – Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
TMK 2. MADDESİNİN GEREKÇESİ
Madde 2- Yürürlükteki Kanunun 2 nci maddesini karşılamaktadır.
Maddenin konu başlığı “Medenî hakların şümulü” yerine “Hukukî ilişkilerin kapsamı” şeklinde değiştirilmiştir. Gerçekten de yürürlükteki Kanunun 2 ve 3 üncü maddelerinde kişilerin medenî haklarının kapsamı değil, kişilerin hukuk ilişkilerinde hak kazanmaları ile borçlarını ifa etmelerinin kapsamı düzenlenmiştir. Bu sebeple 2, 3 ve 4 üncü maddelerin konu başlığı olarak “Hukukî ilişkilerin kapsamı” deyimi kullanılmıştır.
Yürürlükteki Kanunun 2 nci maddesinde, kişilerin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymakla yükümlü oldukları düzenlenmektedir. Gerek öğretide, gerek yargı kararlarında bu maddenin “doğruluk ve dürüstlük kurallarına” ilişkin genel ilkeyi ortaya koyduğu kabul edilmektedir. Maddenin içerik ve amacına uygun olarak kenar başlığı bu sebeple, “Dürüst davranma” olarak değiştirilmiştir. Bu deyim, bir sonraki maddede yer alan sübjektif iyiniyet ile bu maddede düzenlenen iyiniyeti birbirinden ayırt etmeye hizmet etmesi bakımından da daha isabetli görülmüştür.
Madde içerisinde de iyiniyet sözcüğü yerine “dürüstlük kurallarına uymak” ifadesi kullanılmıştır. Maddenin ifadesi anlaştırılmak suretiyle daha anlaşılır bir şekle ölçülmüştür. Maddede, ayrıca ödevi de ifade edecek şekilde geniş anlamda “borç” ibaresine yer verilmiştir.
TMK MADDE 2 EMSAL YARGITAY KARARLARI:
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/12590 E., 2020/2544 K., 17.2.2020 T.
Bu nedenle Türk Borçlar Kanunu’nun 52. md ve Türk Medeni Kanunu’nun 2. md gözetilerek, dava konusu taşınmaz üzerindeki otel inşaatının ne zaman başladığı, otelin ne zaman ruhsat alarak faaliyete geçtiği, davacının taşınmazın üçüncü kişilere satıldığı ve otelin yapıldığı tarihi ne zaman öğrendiği taraflardan sorularak, davanın geç açılmasında davacının kusuru bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra, kusurunun bulunması halinde tespit edilen bedelden hakkaniyet indirimi yapılarak karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi…
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/547 E., 2019/7545 K., 5.12.2019 T.
Davacının iptal edilen hizmetinin fiili çalışma olgusuna dayanmadığı göz önüne alındığında, MK madde 2’deki “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmüne aykırı şekilde Kurumun sağlık giderlerini isteyemeyeceği tespiti isabetsiz olmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/3-2613 E., 2019/1191 K., 14.11.2019 T.
Ayrıca, anlaşmalı boşanma protokolü düzenlendiğinde karşılıklı edimler arasındaki denge sonradan, şartların olağanüstü değişmesiyle taraflardan biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulmuşsa, taraflar artık o akitle bağlı tutulamazlar, değişen bu koşullar karşısında 4721 Sayılı TMK’nın 2. maddesinden yararlanarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesini mahkemeden isteyebileceklerdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/5-2374 E., 2019/1161 K., 12.11.2019 T.
Şu hâlde bir hak, o hakkın tanınmasındaki amaca aykırı olarak kullanılırsa ve bu kullanmada kullanan bakımından menfaat yoksa veya çok küçük bir menfaat varsa, bu takdirde o hakkın kullanılmasından değil, hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir. Bir malikin mülkiyet hakkından yararlanması öngörülmüştür, malik mülkiyet hakkını kendisine yararı olmadığı hâlde, mülkiyeti amacına aykırı olarak kullanırsa, mesela gerekmediği hâlde gerekmediği yükseklikte bir duvar yaptırırsa, hakkın kötüye kullanıldığı sonucuna varırız (Akyol, s. 21 ).